Lenski ne yaptığını zannediyor?

Günümüzde evrim teorisi aradan geçen onca yıla ve binlerce kanıta rağmen hala kimi kesimler tarafından tartışılmaya devam ediyor. Dogmatik görüşlerin etkisi altında kalan insanlar bilimsel gerçekleri kendilerince yanlış yorumluyorlar veya saptırıyorlar. Özellikle evrimsel süreçlerin ‘görece’ uzun sürmesi (örneğin memeliler ve birçok canlı türünde milyonlarca yıl alması), evrim karşıtları tarafından kolayca rayından çıkartılıp ‘Madem evrim var o zaman neden maymunlar insan olmuyor?’ gibi akıl dışı bir şekle bürünebiliyor. Tam bu noktada yaptığı deneylerle evrimin kısa sürelerde dahi gerçekleşebileceğini kanıtlayan Amerikalı evrimsel biyolog Richard Lenski’nin sunduğu katkılar daha önemli hale gelmektedir.

Evrim ne kadar sürer?

Toplumda evrim denildiğinde akla hayal dahi edilemeyecek uzun zaman dilimleri gelir. Algılanamayan zaman dilimleri de ister istemez insanların zihninde boşluklara neden olmaktadır. Belki de evrimsel bakış açısını geliştirebilmek için bazı kavramlara değinmekte fayda var. Öncelikle biz insanlar olarak astronomik uzunluktaki zamanları algılamakta oldukça zorlanıyoruz. Örneğin bir milyon ve bir milyar yıl arasındaki fark bizim zihnimizde matematiksel bir farklılıktan öteye geçmemektedir. Dolayısıyla algılarımızın ötesindeki bir zaman aralığında gerçekleşen evrimsel süreçler saniyeler içinde test edilip kanıtlanabilen yer çekimi teorisinin verdiği tatmini vermemektedir. Fakat bu durum, evrim teorisinin zayıflığından değil aksine bizim bakış açımızın dar bir alanda kalmasından kaynaklanmaktadır.

Evrim gerçekten de milyon yıllar sürmeli midir ya da milyon yıllık bir süreçte illaki evrimsel bir olaydan bahsedilmesi gerekir mi? Varsayımsal olan bu soruların cevabı ‘nesil süresi’ kavramının ardında yatmaktadır. Evrimsel süreçlerde esas olan aradan geçen zaman değil belirtilen zaman aralığında oluşan nesil sayısıdır. Örneğin insanları düşünecek olursak doğumdan yeni bir birey oluşturmaya kadar geçen süre yaklaşık 25 yıldır diğer bir deyişle ortalama olarak insanlar 25 yaşına geldiğinde çocuk yapmakta, yeni bir nesil üretmektedir. Bununla beraber ortalama insan ömrünün 75 yıl olduğunu düşünürsek bir insan ömrü boyunca ancak 3 ya da yeteri kadar şanslıysa 4 nesili inceleme şansı bulabilmektedir. Bu nedenle insanların evrim süreçlerini gözlemlemek isteyen bir kişi oldukça az olan nesil sayısına bakabilecektir (3-4 nesil). Kuşkusuz o kişinin insanın varola gelen evrimini kendi yaşam süresi boyunca görmesi imkânsız olacaktır. Diğer taraftan mikroorganizmalar dünyasına indiğimizde nesil süresi oldukça kısa olan bakteriler, mayalar, tek hücreli mantarlar, sinekler gibi canlılarla karşılarız. Örneğin, bakterilerin nesil verme süresine baktığımızda dakikalarla sınırlı bir sayı çıkar karşımıza. En uygun koşullarda aşağı yukarı 20 dakika (E. coli bakterileri için)! Kabaca bir karşılaştırma yapacak olursak insanların 1,2 nesil verebildiği sürede (30 yılda) E. coli bakterileri yaklaşık 780.000 (yedi yüz seksen bin) nesil verecektir. Bu sayede evrimsel süreçleri net bir şekilde ortaya koymak için E. coli bakterileri insanlara göre binlerce kat daha fazla örneklem oluşturacaktır. Yine de örneklem sayısının çok olması evrim gerçekleşmiştir demek için kesin kanıt oluşturmaktadır. Çünkü, uzun yıllar boyunca değişmeden kalmış birçok canlı türü vardır.

Lenski ne yaptığını zannediyor?

Lenski diğer bir deyişle ‘evrimi şişeleyen bilim insanı’ yaklaşık 30 senedir mikroorganizmalar üzerine çalışıyor ve insanların gözünde ‘evrim uzun sürer’ algısını E. coli bakterileri üzerine yaptığı deneylerle boşa çıkarıyor. Bunun için basit bir cam şişe ve bakteri kültürü kullanan Lenski, bakterilerin nesiller boyunca çevredeki düşük miktardaki besine nasıl uyarlandığını (adapte olduğunu veya evrimleştiğini) gösterdi (Şekil 1). Bunu yapmaya bakterilere glikozca düşük sitratça yüksek besin vererek başladı. Belli aralıklarla bakteri kültüründeki besin tazelenerek hücrelerin nesiller boyunca hayatta kalması sağlandı. Böylelikle her nesil sonunda o çevreye en iyi uyarlanan bakteri hücreleri bir sonraki nesilde sayısını arttırarak devam etti. Bir süre sonra (30.000’inci nesilden sonra) faydalı bir mutasyon sayesinde normalde glikoz molekülünü (şeker) temel besin olarak tüketen bakteriler daha önce oksijenli ortamda tüketemedikleri bir molekül olan sitrat’ı da tüketmeye başladılar. Kabaca bir örnek vermek gerekirse normalde selülozu sindiremeyen biz insanların nesiller sonra bu molekülü sindirmeye başlaması gibi bir olay gerçekleşmiş oldu. Nitekim bu buluş, bilim camiasını hiç olmadığı kadar hareketlendirdi ve nesil süresi kısa olan diğer canlılar (örneğin; meyve sinekleri, bira mayaları, vb) üzerinde de laboratuvar evrim çalışmaları yapılmaya başlandı.

Ancak E. coli bakterileri yine E. coli bakterileri olarak kaldı. Gericilerin çarpıtmaya çalıştığı gibi maymundan insana makro evrim örneği olan yeni bir tür oluşmadı. Fakat, nesiller boyu kalıtılabilen popülasyon ölçeğinde değişimler (mikro evrim) meydana gelmiş oldu.

Sonuç olarak evrim milyonlarca yıl alan ve sadece fosil kayıtlarına bakılarak anlaşılabilen bir süreç değil doğru yere bakıldığı takdirde güncel deneylerle insanların yaşam süreçleri boyunca gözlemleyebileceği bir olgudur. Ayrıca evrim demek yalnızca yeni bir tür oluşması (makro evrim) değil bunun yanı sıra popülasyon düzeyinde kalıtılabilen her türlü değişimi (mikro evrim) de kapsamaktadır. Nitekim Lenski birçok karmaşık deney düzeneklerinin aksine basit bir şişe ve bakteri kültürü kullanarak evrimin nesil verme süresi hızlı olan canlılarda oldukça kısa sürelerde gerçekleşebileceğini gösterdi. Her ne kadar gözlerimizin önünde gerçekleşen evrimi hala bazı çevreler tahrip etmeye çalışsa da Dostoyevski’nin söylediği gibi gerçeklerin her daim su yüzüne çıkma gibi bir özelliği vardır. Bu doğrultuda Lenski’nin niyetinin ne olduğu tam olarak bilinmez ama evrim karşıtlarının en temel argümanını yerle bir ettiği kesin.

Kaynakça

1. http://www.evo-ed.com/Pages/Ecoli/index.html

2. Orozco-terWengel, P., Kapun, M., Nolte, V., Kof-ler, R., Flatt, T., & Schlötterer, C. (2012). Adaptation of Drosophila to a novel laboratory environment reveals temporally heterogeneous trajectories of selected alleles. Molecular ecology, 21(20), 4931–4941. doi:10.1111/j.1365-294X.2012.05673.x

3. https://evrimagaci.org/deneysel-evrim-lenskinin-u-zun-donem-e-coli-deneyi-207