FKF Yeniden Kuruldu

Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun yeniden kuruluşunun hangi somut gelişmelerle çakıştığını kavramak için, güncel duruma bir miktar değinmek gerekir.

Geçmişteki deneyimlerle bir kıyaslama yaparsak eğer, çok daha karanlık bir dönemin içerisinden geçtiğimizi söylemeliyiz, Ülke tarihinin gördüğü en gerici, en piyasacı, en bağımlı iktidar tarafından yönetiliyoruz. Daha da kötüsü, bu dergiyi okuyanların önemli bir bölümünün, bu iktidarın politikalarının hakim olduğu bir dönemde yetiştiğini, Türkiye’de başka bir siyasi iktidar hatırlamadığını dahi iddia etmek mümkün. Yani bugünkü gençliğin, bizlerin yetiştiği koşullar pek de parlak değil. Buna rağmen gençlik yine de ülke gündemine damga vurabileceğini, karanlığın kaderimiz olmadığını ve aydınlık bir gelecek için görev almaya hazır olduğunu yakın zamanda gösterdi.

Üniversitelerde Neler Oldu?

AKP, temsil ettiği yapı ve icraatları itibariyle iktidar olduğu günden beri gençlikle, özellikle de üniersiteli gençlikle bir türlü pozitif bir ilişkilenme içerisine girememiş bir parti. Bunun genç olmanın kimi özellikleri ile ilgisi olduğu kadar, ilerici değerlerin üniversitelerde halen belirli bir ağırlık taşıması ile bağı da yadsınamaz.

Tayyip Erdoğan’ın istenmediğini açık ve net bildiği halde ODTÜ’ye gelmesinin, sonrasında ise oldukça öfkeli bir görüntü vermesinin nedenine de aslında buradan ulaşmak mümkün. İktidar, yapabildiği yerde gençliği kapsamak istiyor. Bu yüzden mümkün olan yerlerde cemaatler gibi araçlar ile gençliği kullaştırmak, olmayanları ise piyasa ilişkileri ile çürütmek gibi bir yöntem izliyor. O da olmazsa, gençliği itibarsızlaştırmak için kolları sıvıyor. İşte ODTÜ’de yaşananlar ve AKP’nin aşırılığı olarak gözüken süreç, iktidarın bu bakış açısı ile anlamlandırılabilir.

Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’ye gelişi beklendiği gibi gençliğin kararlı duruşu ile karşılık buldu. Polisin hiçbir hukuki dayanağı olmayan şiddetli müdahalesi ise tepkileri bastırmak bir yana, gençliğin iradesinin tüm toplum nezdinde meşrulaşmasını hızlandırdı. Akademisyenlerin ve emekçilerin de ciddi etkisiyle bir günlük ders bırakma eylemine katılım. Başbakan’ın geldiği günkü protestoya göre çok daha kalabalık geçti. Okulda olan okulda kalmadı. Aydınlar ve sanatçılar da dahil, öğrenciler tüm toplumdan destek gördü, karşılık buldu. Tüm üniversitelerde son yılların en kalabalık, en coşkulu eylemleri gerçekleşti. ODTÜ ayağa kalktı, Üniversite ayağa kalktı.

Diktatörlüğe heveslenenler, üniversigteye ordusu ile baskın yapmış, karşısındaki öğrencilere terör uygulamış; sonrasında öğrencisiyle, emekçisiyle, hocasıyla karşısına dikilen ODTÜ’ye karşı elindeki tüm kartları panik halinde kullanmıştır. Yandaş rektörlerin, polis fezlekesinden hiçbir farkı olmayan metni alelade imzalamaları, üniversiteleri temsil ettiğini iddia edenlerin ilginçlik derecesindeki hal ve tavırları, ustalık döneminde olduğunu iddia eden bir iktidarın acemiliğinden çok bir panik havasına yorulmalıdır. İktidar, karşısındaki toplumsal olarak prestijli ve net bir karşı koyuş gördüğünde paniklemektedir. Nitelikli bir sağlam duruş, en büyük meziyeti pazarlamak olan mevcut iktidarın korkulu rüyasıdır.

Gençlik, gereken duruşu gösterebileceğini geçmişte olduğu gibi yakın zamanda da kanıtladı. Bununla yetinilimeyeceğini ve daha da ileri gitme kararlılığına da sahip oluşumuz hemen karşılık buldu. 196 üniversite kulübü ve topluluğunun desteği ile hemen her üniversitede örgütlediğimiz delege toplantılarının ardından, 543 delege ODTÜ direnişinin simgesi Necdet Bulut (U3) Amfisi’nde toplandı.

Üniversite Kongresi’ni toplarken mücadelenin her alandaki bir bütünlük taşıması gerektiği düşüncesi ile hareket etmeye çalıştık. Yani gençlik hem bilimle ilgilenmeli, hem kültürel gelişime katkı koymalı hem de ülkedeki gündemlere, gelişmelere ilişkin tavır almalı. İşte bu ihtiyacı gidermek için Üniversite Kongresi toplandı. Son dönemlerin en güçlü eylemleri olmasına rağmen yetinemezdik. Daha büyük kalkışmalara hazırlanmalıydık. Gençliğin güncel konumunun bunu sağlayacak sıçramaya zemin hazırlayacak zemin oluşturmaya elverişli olduğu, hep aklımızın köşesindeydi zaten.

Kongreye gösterilen ilgi beklediğimizin de ötesine geçince, ilk dönem protestolardaki heyecan ve enerji, Üniversite Kongeresi’ne taşınmış oldu. Tüm gün boyunca hemen hemen her delegenin tüm dikkati ile yoğunlaştığı kongre, kulüpleri ve toplulukları birleştirme, Fikir Kulüpleri Federasyonu’nu kurma kararını aldı.

Kısacası, geçtiğimiz dönem gençlik, istemediğini en iyi bir biçimde gösterdi. Şimdi sıra ne istediğinde diyerek, sözü Fikir Kulüpleri Federasyonu’na bırakmış oldu.

Fikir Kulüpleri Federasyonu Ne Yapacak?

FKF’nin neler yapacağına dair söyleyeceklerimiz, yukarıda söylenenlerden ayrı olamaz. Öncelikle belirtilmesi gereken, FKF’nin kendisine süreçte yaşanan tepkilerle beraber üniversitelerde halihazırda var olan birikimi de temel olarak gördüğü. Bu temele dayanarak üniversitelerde oluşturulmak istenen gerici ve piyasacı atmosfere müdahale edilmeli, aydınlatma misyonu bir an olsun göz ardı edilmemeli. Aynı mantık çerçevesinde FKF, üniversitelerdeki bu ilk birikimin gerçek anlamda taşıyıcısı olma özelliğine sahip kulüplerin ve toplulukların birliğine dayanmak durumunda. Örnekleri verilebilecek birlikler kurumsallaştırılacak; alan bazlı üretimler hızlanmalı bunların tek bir kanala akması ve gençliğin birikimini temsil etme ve yükseltme iradesine enerji vermesi sağlanmalı.

FKF, üniversitenin temsiliyetini almaya adaydır. Gençliğin karşı çıkma enerjisi ve aydın konumu, birbirinden kopuk değil birbirini besleyen bir içerikte harmanlanacak; ortaya gerçek bir temsiliyet çıkarılacaktır. Üniversitelerde çeşitli düzeylerde göstermelik olarak oluşturulan temsiliyetlere bu misyonla yaklaşacak, bunların gerçek ve ilerici araçlar olarak işlevlenmesini sağlayacaktır. Bu temsiliyet temelinde oluşturulacak üniversiteli kimliği, FKF’nin hem güç aldığı hem de güçlendirdiği bir konum olacaktır. Olağan dönemlerde var olanın sürekliliğini sağlamak için üretimleri koordine edecek ve yükseltecek, aynı zamanda bunların yaygınlaşması, daha büyük bir toplamın ilgisini çekecek bir şekle büründürülerek üniversitelerin daha da ileri taşınması hedeflenecektir.

Gençliğin mücadelesinin yükseldiği dönemlerde ise bu mücadeleyi ülkenin tamamına yaymak ve toplumun gençlikle bütünleşmesini sağlamak için de FKF yük üstlenmeye adaydır.

FKF’nin ve FKF üyesi kulüp ve toplulukların yaptıkları açıklamalar, paneller, söyleşiler, film gösterimleri, kısaca tüm üretim faaliyetleri ortak bir kanalı besleyecek, FKF’yi hedeflerini gerçekleştirebilecek denli güçlü kılacaktır.

Fikir Kulüpleri Federasyonu, gençliğin dününü ve bugününü olduğu gibi, geleceğini de temsil etme kararlılığını daha şimdiden göstermiştir.